Kanseri Önleyen ve Neden Olan Gıdalar

Kanser hastalığının kısa tanımını şöyle yapabiliriz, başlangıçta kontrolsüz bir şekilde hücrelerin çoğalması ile tümör denilen bir oluşuma sebep olurlar, daha sonra bu hastalıklı hücreler kan ve lenf sistemindeki sıvılarla birlikte vücuda dağılırlar. Kanser hastalığı basitçe bu şekilde ortaya çıkar.

Kanser, dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen en önemli sağlık sorunlarından biri olarak kabul edilmektedir. Amerika Birleşik Devletlerinde bir milyondan fazla insan her yıl kansere yakalanmakta ve 2009 yılında, ABD’de toplam 562,392 kanserden ölüm meydana geldiği tahmin edilmektedir. Yapılan araştırmalara göre ülkemizde her yıl 150 binden fazla kişi kansere yakalanmaktadır. Buda şunu göstermektedir günde 400’den fazla insanımıza kanser teşhisi konmaktadır.

Bütün bilim adamlarının söylediği gibi kanser tedavi edilebilir bir hastalıktır, ancak çoğu kanser hastası bu illeti geç fark ettiği için tedaviye yetecek zaman kalmamaktadır. Dünya Kanser Araştırma Fonu ve Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü için yapılan, beslenme, fiziksel aktivite ve kilo ile ilgili binlerce çalışmanın gözden geçirilmesi sonucunda bitkisel kökenli gıdaların tüketilmesinin kanser tedavisinde yararlarına işaret edilmiştir. Çilek, sarımsak ve brokoli gibi yiyecekler kanserin önlenmesi konusunda harika etkiler yapmaktadır.

Kanser oluşumuna sadece genetik faktörler sebep olmamaktadır, düzensiz ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivitenin yetersiz olması, tütün ve alkol kullanımı gibi genetik olmayan faktörlerde kansere yakalanma riskini arttırmaktadır. Dışarıdan alabileceğimiz gibi vücudunda üretebileceği mikropların (toksinlerin) saldırısına maruz kalmak kanser hastalığının en önemli sebeplerinden birisidir. Kanser hastaları için gıdalar, mutlaka sağlık için yararlı olmalıdır. Kanser tedavisi oldukça ağırdır ve bir çok yan etkiye sebep olur saç dökülmesi, kusma, karın ağrısı, ağız kuruluğu, halsizlik ve kilo kaybı bunların bazılarıdır. Tüm kanser vakalarının 1/3’üne yediklerimiz ve içtiklerimiz yol açmaktadır.

Kanseri Önleyen Gıdalar
Yazımızın başında da belirtmiştik, kanser hastalığına yakalanmamak için sağlıklı ve taze besinler tüketilmelidir. Beslenme şeklinizin her hangi bir bölümünü değiştirmeden önce onu bir beslenme uzmanı ile tartışmanız en sağlıklı yoldur bununla birlikte aşağıda size listelediğimiz yiyecekler kanser hastalarına her hangi bir zarar vermemiştir. Bir çok doktor ve beslenme uzmanı, kanser hastalarına doğal gıdalar önermektedir. Taze olmak şartı ile doğal gıdalar vücuda sağlık veren vitaminler ve minerallerle yüklüdür. Yeşil yapraklı sebzeler, havuçlar ve fasulyeler gibi doğal gıdaların kanser hastalığının tedavisinde yardımcı olduğu bilinmektedir. Bizim vücudumuz için yapabileceğimiz en güzel, en iyi şey onu kansere karşı korumaktır. Göstereceğiniz küçük bir çaba size ve sevdiklerinize mutlu bir hayat sürmenize yardımcı olacaktır. Tek yapmanız gereken bu kanser önleyici gıdaları, beslenme programınıza dahil etmektir.

Geniş Yapraklı Sebzeler
Ispanak, lahana, roka, su teresi, maydanoz, marul gibi sebzeler ve yeşillikler vitaminler, mineraller, antioksidanlar ve enzimler açısından son derece zengindirler. Ayrıca bu tür besinlerin kalori, yağ, sodyum oranı düşüktür. Bu mükemmel özellikleri sayesinde her sağlıklı beslenmenin temel taşları olmalıdır. Yeşil yapraklı bu gıdalar C vitamini ve A vitamininin bir çeşidi olan beta-koraten dahil olmak üzere kanserle savaştığı bilinen antioksidanlar açısından güçlüdür. Ayrıca antibakteriyel ve anti-virüs özelliklere sahip oldukları için kanser hücrelerinin öldürülmesine yardımcı olurlar, tümör oluşumunu engellerler her öğünümüze en az bir tabak dolusu yeşillik eklemek, kanser olma riskimizi düşürecektir.

Yoğurt
Yoğurt; bağırsaktaki, yararlı bakterilerin sayısını arttırarak ve zararlı bakterilerin sayılarını azaltarak bağırsak sisteminin doğal dengesini korumaya yardımcı olan bir besindir. Yoğurdun 100’den fazla faydalı enzime sahip olduğu bilinmektedir. Bu enzimler enfeksiyonlara karşı savaşır ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

Baklagiller
Fasulye, nohut, mercimek, kuru bezelye, bakla, börülce B vitamini yönünden oldukça yüksek olan gıdalardır. Yaraları iyileştirme ve hücre onarımına yardımcı olurlar. Baklagillerin bağışıklık sistemini de güçlendirdiği bilinmektedir. Kırmızı kan hücrelerinin sayısını arttırır ve hastalıklara karşı direnç sağlarlar.

Nane
Nane; kanser tedavisi sırasında ortaya çıkan yan etkileri azaltmak için fayda sağlar. Hastayı mide bulantısından kurtarır aynı zamanda kanser hastasının psikolojik olarak rahatlamasına yardımcı olur. Mide bulantısının azalması ve yok olması vücudun susuz kalmasının da önüne geçer. Ayrıca nane, boğaz ağrısı ve kemoterapiden dolayı ortaya çıkan ağız yaralarını tedavi eder.

Sarımsak
Mucizevi bir ürün olan sarımsak, bir çok hastalığın tedavisinde kullanıldığı gibi kanserle savaşta da etkili bir rol oynamaktadır. Sarımsakta bulunan “Allil Sülfür Bileşikleri” kanser tümörü hücrelerinin büyümesini yavaşlatmaya yardımcı olur Allil Sülfür, stresin neden olduğu hücrelerin bölünmesini önler çünkü kanserli hücreler bölünmeye yatkındır ve bu şekilde çoğalırlar işte sarımsak bu bölünmeyi yavaşlatır ve önler Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde sarımsak çok detaylı bir biçimde araştırılmaktadır. Çok değişik bir lezzeti olan sarımsak 6 çeşit kanser hastalığının tedavisinde hep olumlu sonuçlar vermiştir. Kolon, yemek borusu, göğüs, prostat, mide ve cilt kanserleri ile savaşta çok etkin bir rol oynamaktadır.

Fındık
Fındık her gün tüketilmesi gereken besin değeri oldukça yüksek gıdalardan birisidir. İçeriğinde bulunan selenyum ve antioksidanlar kanserle savaşta çok fayda sağlamaktadır. Fındıktaki selenyum kanserli hücrelerin vücudu kendiliğinden terk etmesini sağlar ve DNA’ların onarımında yardımcı olur. Fındığın yalnız içi değil kabuğu ve yapraklarının da kanser önleyici olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır.

Brokoli
Hücrelerimizin zarar görmesini engelleyen ve insan vücudunda antioksidan görevi yapan Flavonoid’ler bakımından oldukça zengin olan brokoli, lif ve diğer antioksidanlar deposudur. Bu yeşil renkli sebzede bulunan antioksidanlar, serbest radikal hücrelerinin neden olduğu zararı en aza indirir ve aynı zamanda kanserleri hücrelerin büyümesini yavaşlatır özellikle brokoliyi buharda pişirirsek içindeki çok faydalı vitamin ve mineralleri korumuş oluruz.

Limon ve Turunçgiller
Hepimiz biliriz ki limon ve diğer çeşitli turunçgiller insan sağlığı için çok faydalıdır. Limon, içeriğindeki yoğun C vitamini kanser oluşumunu engeller özellikle akciğer ve boğaz kanserinin tedavisinde ve oluşmasını engellemekte çok etkilidir. Limon vücutta adeta bir kemoterapi etkisi yapmaktadır. Turunçgiller deyince portakal, mandalin, greyfurt ve turunç akla gelir, bu meyvelerin hepsi de limon gibi vücudumuza sayısız faydalar sağlar.

Mantarlar
Mantarlar vücudun bağışıklık sistemini güçlendirirler ve kansere karşı savaşmasında yardımcı olurlar. Kanser tümörlerinin etkisini en aza indirmek için çalışırlar, kandaki hemoglobin seviyesi mantarlar tarafından düzenlenir buda kanser riskini azaltır. Araştırmalar sonucunda mantarın anti mikrobik olduğu anlaşılmıştır. Mantar ürünü kanserin her aşamasında kullanılmaktadır. Kan damarlarını kapatmakta ve kanserli hücrelerin güçlenmesini ve çoğalmasını engellemektedir. Kemik iliği ile ilgili problemlerin ve anemi hastalığının tedavisinde de çok etkilidir ayrıca mantar radyoterapi ve kemoterapi uygulanan kanserli hastalarda yan etkileri hafifletmekte ve azaltmaktadır. Bazı kanser türleri ilaç tedavisine direnç gösterirler, mantar bu problemin çözümünde de fayda sağlamaktadır.

Enginar
“Slimarin” adı verilen bir antioksidan kaynağı olan enginar, içeriğindeki bu madde sayesinde epidermis (derinin üst tabakası) kanserinin tedavisinde kullanılır. Slovak Cumhuriyetinde Comenius Üniversitesin’de bilim adamlarınca yapılan bir çalışmada, enginar yaprağı özütünün saatler içinde lösemi hücrelerini öldürüp, yok ettiği saptanmıştır. Ayrıca enginar yaprağında bolca bulunan slimarin, prostat, meme, karaciğer, kolon, akciğer, yumurtalık ve mesane kanserlerinin tedavisinde fayda sağlamaktadır. Enginarı hazırlamak için, derisi düzgün bir şekilde soyulmalı ve dikenli kenarlar çıkarılmalıdır. Enginar yumuşayıncaya kadar kaynatılmalıdır.

Somon Balığı

Günlük beslenme programımıza somonu eklersek, kanser oluşumunu engelleyebiliriz. Somon balığı, bol miktarda omega yağ asitleri içerir, düşük yağ ve kalori oranına sahiptir. Ayrıca içinde bolca D vitamini bulunur. Somon kan damarlarını daraltarak kanserli hücrelerin büyümesini durdurmaya yardımcı olur. Prostat kanseri tedavisinde çok etkilidir. İngiltere’de yapılmış olan bir araştırma sonucuna göre, haftada 2-3 kez somon tüketenlerin, kansere yakalanma ihtimali %30 azalmaktadır.

Kivi
Kivinin; C vitamini deposu olduğu bilinmektedir. Kivi kanserle mücadele eden bir antioksidan olarak ilk sıralarda yer almaktadır. İçeriğindeki vitaminler ve mineraller kanser etkilerini azaltmaya yardımcı olur. Türkiye Diyetisyenler Derneğinin Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Diyetisyen Selahattin Dönmez şunları söylemiştir; çok farklı lezzeti, vitamin ve mineral, antioksidan ve lif içeriği ile kivi eşsiz bir meyvedir. Kivi gezegenimizde en fazla tüketilen 25 meyve içerisinde besin maddesi yönünden en zengin olanıdır. 100 gram kivide 200-300 mg C vitamini vardır. Magnezyum ve potasyum oranı oldukça yüksek, sodyum oranı ise oldukça düşüktür.” Kısaca şunu söyleyebiliriz ki kivi kanser oluşumunu önlemede oldukça etkilidir.

Yumurta
Yumurtalar zengin bir B vitamini, D ve E vitamini kaynağıdır. Ayrıca vücudumuzun ihtiyacı olan proteini sağlama özelliğine sahiptir. Yumurtanın içeriğindeki selenyum, kanser tedavisi sırasında meydana gelebilecek yan etkileri azaltır. Saç dökülmesi, bulantı, karın ağrısı ve güçsüzlüğü önlemede yardımcı olur. Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam “kanser hastalarının, yumurta kemikli koyun eti ve bakliyatı mutlaka tüketmesi gerektiğini” söylemiştir.

Zencefil
Zencefil; kanser karşıtı özelliklerinin ortaya çıkması ile özellikle son yıllarda çok aranan bir besin olmuştur. Zencefil, bir çok yiyecekle birlikte kullanılan bir köktür. Bu ürünün içeriğinde bulunan vitamin ve mineraller henüz ilerlememiş kanser tedavilerinde oldukça olumlu neticeler vermektedir. Bu bitkinin kanser karşıtı bir takım özellikleri ve tümörleri küçültmedeki etkileri kesin olarak ortaya çıkmıştır. Ayrıca kemoterapi öncesi zencefil tüketen hastalarda, bulantı hissinin daha az olduğu bilinmektedir.

Yaban Mersini
Bu küçük meyveler, kanserden başka bazı hastalıkları tedavi etmek içinde kullanılmaktadır. Yaban mersini antioksidan özellikleri bakımından oldukça zengindir tek bir meyve tanesinde, bir elmadan 10 kat fazla antioksidan vardır. Rahim ağzı kanseri tedavisi gören hastalarda yaban mersini tüketiminden sonra, kanserli hücrelerde %25 azalma görülmüştür. Yaban mersini özü, yeni kanser hücrelerinin büyümesini azaltan bir mekanizmaya sahiptir.

Yeşil Çay
Yeşil çay içeriğindeki antioksidanlar kanserleri hücreleri yok etmede faydalıdır. Bazı kanser türlerinin tedavisinde yeşil çay oldukça etkili olmaktadır bu çay aynı zamanda çok iyi bir iltihap gidericidir. Prostat kanseri, akciğer kanseri, cilt kanseri ve göğüs kanseri tedavisinde yeşil çay güvenle kullanılmaktadır.

Havuç
Genellikle çok sevilen bir besin olan havuç, çeşitli hastalıklarla mücadele eden vitamin ve minerallerle doludur. Antioksidan yönünden oldukça zengindir, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatır ve hücre zarlarını toksin hasarından korurlar. Havuç, ağız, meme, yemek borusu, mide, yutak ve gırtlak kanserlerine karşı koruyucu olabilecek vitamin ve mineral kaynağıdır. Çiğ veya pişmiş olarak bolca havuç tüketmek bizleri kanser dışında bir çok hastalığa karşı da korumuş olacaktır.

Aspirin
Aspirinin bir gıda olmadığını bilerek, bu maddelerinin arasına ekledik. Sizde okuyunca hemen her evde bulunan bu ilacın ne kadar etkili bir kanser tedavi edici ve önleyici olduğunu göreceksiniz. Kapsamlı bir çalışma sonucunda yayımlanan bilimsel makalede (2009 yılı) düşük doz aspirinin günlük kullanımı sonucunda, akciğer, kolon, gırtlak kanserindeki ölüm riskini %21 azalttığı belirtilmiştir. Bir çok doktor günümüzde kanserle mücadele etmek için aspirin tavsiye etmektedir ancak düzenli aspirin kullanımının mideyi tahriş etmesi ve mide kanamalarına sebep olduğu bilinmektedir. Bu yan etkiyi bilerek doktor kontrolünde dikkatli kullanımı gerekmektedir.

Kansere Yol Açan Gıdalar
Kanser hastalığına yakalanma oranı sağlıksız besinler tüketildiğinde oldukça fazla artmaktadır. Bu yüzden aşağıda belirtilen gıdaları mümkün olduğunca tüketmemeye gayret göstermeliyiz.

Konserveler
Konservelerin kaplamasında bulunan bir takım maddeler, bu ürünleri kanserojen yapmaktadır. Konserve yiyecekleri tüketirken çok düşünmeliyiz, eğer mutlaka konserve alacaksak etiketinde “BPA yoktur” yazısını kesinlikle görmeliyiz.

İşlenmiş Et

İşlenmiş et dediğimizde aklımıza pastırma, janbon, sucuk, salam, sosis, dondurulmuş dana eti ve kuzu eti gelmelidir. Bu tür gıdaların içeriğinde bir çok kimyasallar bulunmaktadır. Bu kimyasalların bir çoğu kanserojendir. Bu tür gıdaları tüketmek kansere yakalanma riskini her zaman arttırmaktadır özellikle mide, pankreas, bağırsak kanserlerinin ortaya çıkmasında işlenmiş etlerin oldukça fazla etkisi vardır.

Tuzla Korunan Gıdalar
Tuzla korunmuş gıdalar arasında bulunan bazı turşular, sebzeler, tuzlanmış balıklar ve tuza yatırılarak kurutulmuş etler mide kanseri riskini arttırırlar. Tuz mide zarına çok zarar verir, iltihaplanmaya neden olur, böylece mide zarı kansere neden olan kimyasallara daha duyarlı bir hale gelir. Bu durum mide kanseri riskini arttırmaktadır.

Kızartılmış, Yanmış ve Aşırı Pişirilmiş Gıdalar
Patates, ekmek, kraker ve kek uzun süre ve yüksek ısıda pişirildiklerinde içlerinde akrilamid adı verilen bir kimyasal oluşur. Bu madde sigara dumanında bulunur ve plastik elde etmek için endüstriyel işlemlerde kullanılır. Yiyeceklerimizde oluşan akrilamid maddesi vücudumuzda kanser riskini arttırmaktadır.

Şeker
Yüksek miktarda şeker tüketiminin kanser riskini arttırdığı bütün dünyada kabul görmektedir. Mısır şurubu gibi tatlandırıcıların kanseri beslediği bilinmektedir. Vücut, kanseri beslemeyi çalışırken sürekli kapasitesinin üstüne çıkar eğer şeker tüketimini keserseniz kanser hücreleri beslenemez ve açlıktan ölür.

Beyaz Un
Rafine edilmiş beyaz unda karbonhidrat oranı oldukça fazladır. Bu durum kanser gelişmesini tetikleyebilir. Meme kanseri görülen kadınların fazla miktarda beyaz un ve ekmek tükettiği tespit edilmiştir.